Evet yine zamanın temposuna yetişemediğim günlerdeyim.Geçtiğimiz hafta yaptığım tatilin acısı çıkıyor...
Bol bol yağmur var bu aralar bizim buralarda..Bu yüzden söz verdiğim yürüyüş fotoğraflarını henüz çekemedim..Side'de agora meydanının kıyısında gizli bir yürüyüş yolum var.Oradan her geçtiğimde tüm Roma medeniyetini dolaşmış,çiçeklerinden toplamış hatta satıcı naralarını bile duymuş gibi oluyorum..Kimbilir neydi? O dönem bu pazarda satılan en kıymetli şey?Düşünüp dururum...En yakın zamanda bu gizli yolumu sizinle de paylaşacağım.Ama önce havanın açmasını ve yolun birazcık çiçeklenmesini bekliyorum..Bu huyumu da köyde geçen çocukluğuma borçluyum sanırım..Bahçenin birçok yerinde gizli oyun alanlarım vardı..En güzeli de boyumu geçen Hayıt otlarının arasına uzandığım yerimdi..Tabiki bir çok kişi gibi dünyayı en masum haliyle hatırladığım çocukluğumu,balon eteğimi,ilkbaharda derelerde balık diye yakaladığımız minik kocabaşları,çamurdan yaptığım oyuncaklarımı,23 Nisanda çiçeklerle süslediğimiz ilkokulumu özlüyorum..
Bu hafta yine çamurdan oyuncaklarımın yerini alan bu bebeklerle uğraştım..Bir hobi edinmek güzel de başka hiçbirşeyle uğraşası gelmiyor insanın..Yani açıkçası izlediğim filmlerde ki kıyafetlere bile bunu dikebilir miyim? diye bakıyorum..Artık daha çok hobi kitaplarına yöneliyorum ve evet en çok bu kitaplardan ilham alıyorum...
Tavşanlarla başlayan macerama ceylanlar ve tilda melek kızlarla devam ediyorum..Aslında hayata geçirmek istediğim başka başka projelerim de var ama tüm bu tempoya yetişmek için benden en az 2, ya da yok yok 3 tane daha lazım..
Atölyemde çalışırken her telden her türlü müziği dinliyorum ama çalışırken beni en çok gaza getiren şarkıları sırasıyla yazmam gerekirse;
1. Andrea Bocelli '' Funiculi,funicula''
2. Pavorotti '' La donna e Mobile''
3.Ezgi'nin günlüğü '' Kadıköy'de''
4.Anne Brun ve tüm şarkıları
5.Cem Karaca '' deniz üstü köpürür''
6.Olmazsa olmaz türküler
ve son olarak
7.Zeki müren her türlü şarkısı
***
Telefondan bloguma yazı yazmakta zorlandığımdan gecikmeli olarak yazdığım meydan okumalara tam hız devam.Bir sonraki yayında buluşmak ümidiyele,şimdilik hoşçakalın,
İjlal'iniz.